Hava güneşliyse durum o kadar kötü sayılmazdı, ama bir iki kez -tam iki kez- biz mezarlıktayken yağmur başladı. Korkunçtu. Yağmur yağıyordu çocuğun başındaki mezar taşına, karnının üstündeki çimlere. Her ter sırılsıklam olmuştu. Mezarlığı ziyarete gelen herkes deli gibi arabalarına koşmaya başladı. İşte bunu görünce deli oluyordum neredeyse. Bütün ziyaretçiler arabalarına atlayıp, radyolarını açabilirler, yemeğe bir yerlere gidebilirlerdi. Buna dayanamamıştım.
The things I believe can't all be true, though one of them must be. I believe in all of them (...). This contradictory way of believing seems to me, right now, the only way I can believe anything. Whatever the truth is, I will be ready for it. This also is a belief of mine. This also may be untrue.
Гэтсби верил в зеленый огонек, свет неимоверного будущего счастья, которое отодвигается с каждым годом. Пусть оно ускользнуло сегодня, не беда — завтра мы побежим еще быстрее, еще дальше станем протягивать руки… И в одно прекрасное утро…Так мы и пытаемся плыть вперед, борясь с течением, а оно все сносит и сносит наши суденышки обратно в прошлое.
But if you happen to be a man, sometime in the future, and you've made it this far, please remember: you will never be subject to the temptation or feeling you must forgive, a man, as a woman. It's difficult to resist, believe me. But remember that forgiveness too is a power. To beg for it is a power, and to withhold or bestow it is a power, perhaps the greatest.